top of page

Hayalini Kutuya Aktar: A'dan Z'ye Kutu Oyunu Yapımı

Kalabalık bir arkadaş grubuyla oturup oyun oynamanın değerini, eve yalnız başımıza tıkıldığımızda anladık. Kutu oyunu seven ancak oynayamayan bir insanın oyun kaşıntısını giderebilecek tek şey kendi oyunu yaratmaktır. Rafların üzerinde toz tutmaya başlayıp, unutulmaya yüz tutmuş kutulara bakıp, sıfırdan bir kutu oyunu yaratmak gözünüzde büyüyor olabilir. Eminim birçok harika fikir işte o ilk adım atılamadığı için hayata geçirilemiyordur. Aslında sürecin ne kadar hayata geçirilebilir olduğunu görmek sizleri cesaretlendirebilir ve biz oyunseverlere yeni bir oyunu ilk kez oynama şansını yaratabilir. Başlıkta da yer verdiğim gibi sizlere kutu oyunu yapmayı, adeta bir yemek tarifi verir gibi adım adım anlatacağım.



1. Fikir


Eğer bir kutu oyunu yaratma düşünceniz varsa tahmin ediyorum ilk adımı çoktan gerçekleştirmişsinizdir. Belki de her oynadığınız oyunda yeni bir fikir aklınıza gelmiştir. Birçok kez oyunların açıklarını, hatalarını bulmuş ve bunları nasıl geliştirebilirim diye düşünmüşsünüzdür. Bazı insanlar için ise bu ilk adım en zor adımdır. Ancak ortaya fiziksel bir kutu çıkartmadan önce ilk yapmamız gereken şey bu kutuyu kafamızda canlandırmak olmalıdır. Fikir bulmakta zorlanan insanlara verebileceğim en önemli tavsiye araştırma yapmanızdır. Evet belki de yüzlerce kutu oyunu oynadınız ama emin olun adını bile duymadığınız o kadar fazla oyun var ki, belki de çok orijinal olduğunu düşündüğünüz oyun fikri başkaları tarafından defalarca yapıldı. Oyunun geliştirilmesinde harcayacağınızı düşündüğünüz süre ne ise, emin olun araştırma için çok daha fazlasını harcamanız gerekir. Ama kutu oyunu tutkunları için bu en keyifli aşamadır. Yeni keşfedeceğiniz oyunları düşünün.


2. Oyunu Geliştirme


“Fikri buldum, araştırmamı yaptım, son yılların en orijinal fikrine sahibim”. Harika! İşe koyulabiliriz. Her oyunun ihtiyacı olan belli kurallar var. Kaç kişi oynanır, nasıl başlar, nasıl ilerlenir ve nasıl biter... Bu üçünün belirlenmesi aradaki her aşamanın karar verilmesine çok yardımcı olur. Örneğin, 4 kişinin oynayacağı bir oyun düşündünüz. Oyuna yaşı en küçük kişi başlangıç noktasına piyonunu koyarak başlar. Çeşitli görevleri yerine getirdikçe platform üzerinde piyonuyla ilerler ve son kareye geldiğinde oyunu kazanır. Şimdi araları doldurma vakti. Oynanış süresi, zorluk seviyesi derken bir anda elinizde somut bir oyun belirmeye başlayacak. Bu noktada size verebileceğim en önemli tavsiye, oyunun oynanışıyla alakalı aklınıza gelen her şeyi bir yere yazmanız. Başta aklınıza yatmayan bir fikir geri dönüp baktığınızda dahiyane gözükebilir.


3. İlk Örnek ve İlk Oynayış


Oyununuzun açıklarını, hatalarını, sıkıcı ve uzayan noktalarını bulabilmenin en iyi yolu, oyunu oynamaktır. Evinizde bulabileceğiniz materyallerle oyunun kaba bir örneğini çıkartın, kutu oyunlarını sizin kadar seven veya nazınızın geçtiği arkadaşlarnızı toplayın ve oyunu tekrar tekrar oynayın. Her turda yeni bir fikir deneyin, bir şeyleri çıkartın veya ekleyin. Birkaç saatlik oynayış sonunda elinizde, bir grup insanın saatlerce keyif alabileceği bir oyun olacak.



4. Tasarım


Artık yavaş yavaş soyut fikirlerimizi somutlaştırma vakti. Sevdiğiniz her oyunun logosunu, piyonlarını, kutusunun şeklini, neredeyse her ögesini gözünüzde canlandırabilirsiniz. O kutuyu rafta ilk görüşünüzü, evde ilk kez açıp oynayışınızı hatırlarsınız ve sizin yarattığınız oyunun da insanlarda aynı hisleri uyandırmasını istersiniz. Bu yüzden oyununuza harika bir görsel tasarım yapmanız gerekmektedir. Oyunun bir konsepti varsa, bu konsepti insanlara en güzel nasıl yansıtacağınızı düşünmelisiniz. Dünyanın en orijinal, en eğlenceli oyunu bile zayıf bir tasarımın kurbanı olabilir. Gözlerinizi kapatın ve oyununuzu raflarda hayal edin. Eğer yaptığınız tasarımın o rafta görünüşü içinize siniyorsa, bir sonraki adıma geçebiliriz.


5. Prototip ve Son Dokunuşlar


Az önce sizlere evinizde bulabileceğiniz materyaller ile oyunu oynayın demiştim. Şimdi bunu bir adım ileri taşıma vakti. Seri üretime geçmeden önce elinizde oyunun son haline en yakın örneğini bulundurmanız çok önemli. Bu prototip sizlere bütün görüşmelerinizde fikrinizi daha somut bir şekilde sunmanızı sağlar. Bir matbaaya gidip fiyat almak istediğinizde uzun uzun anlatana kadar önlerine bir kutu koyup, “Ben bundan 2000 adet istiyorum” demek, hem sizin hem de karşınızdakinin işini kolaylaştırır. Bir parekendeciye “Ben oyun yapacağım, sizde satabilir miyim?” demek yerine, elinizdeki somut örneği göstermeniz sizin ciddiye alınmanızı sağlar. Ve belki de en önemlisi, fikir ve tasarım aşamasında düşündüğünüz her şeyi üç boyutlu bir şekilde görmek ve elinizde tutmak, gözden kaçırmış olabileceğiniz şeyleri görmenizi ve oyunu kusursuz haline getirmenize yardımcı olur.


6. Üretim


Eğer bir matbaanız varsa bu aşama sizin için en kolayı. Basımevi olmayan herkes için ise pazarlığa başlama zamanı. Kağıt basımlarınızı, plastik piyonlarınızı, zarlarınızı ve hatta kutunun kendisini farklı yerlerden anlaşarak bulmanız gerekebilir. Telefonun başına oturun veya yollara düşün ve sizin için en uygun basımı yapabilecek kişilerle konuşun. Matematiğinizi çok doğru yapmanız gerekir, çünkü artık işin ticari boyutunu düşünme vakti. Hesabınız tutuyorsa, oyunu baskıya geçirmeye hazırsanız ve eğer depo bulmayı unutmadıysanız, hayırlı olsun demeye çok az kaldı.


7. Pazarlama ve Satış


Kutularınızın basımı bittiyse yapmanız gereken tek şey bu kutuyu oyunseverlerin ellerine ulaştırmak. Kendi bloğuna hatta uzun uzun derslere ve seminerlere ihtiyaç duyan bu kısmı uzatmayacağım, ancak ilerleyen dönemde yazılarımızda püf noktalarını paylaşacağız.

4.288 görüntüleme0 yorum
bottom of page